Yüzü eskimiş divanlara örtü oluruz bazen. Bizlere sığınıp usulca sevişir kimisi. Ayazda titrerken bize sığınanlar olur. Kimi bebesini sarar, kimi de ölüsünü:
Ölüler de bebe kadardır bazı. Sererler bizi henüz soğumamış toprapa. Barutun ve kanın iç burkan kokusu siner üstümüze ve parçalanmış bedenleri evlatların; konar üst üste: kol, bacak, gövde, baş; fukara evlerin battaniyeleri gibi delik deşiktir. Ağıtlar yakılır, dövünürken böğürleri morarır anaların. Böyle! bizle sarılıp sarmalanır ölüler; sayemizde o parçalanmış bedenler, yekpare girer Kara Toprağa! Ruhları ise sizinle gezinir.
İşte marifetleri bizlerin, fukara Kürt'ün battaniyelerinin.
Soldaki foto: 28 aralık 2011 şırnak-roboski'deki köylüleri bombalayarak yapılmış olan katliamdan bir kare: 17 si çocuk 34 insanın battaniyelere sarılı ölü bedenleri.
Sağdaki foto: Cumhuriyetin 90 yılında ihtişamlı kutlamalar yapılırken İstanbulda, Şemdinli'de 8 yaşındaki Behzat Özen'in elinde, yerde bulduğu havan topu patladı. 8 yaşındaki Behzat'ın katliamından bir kare.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder