16 Kasım 2014 Pazar

9

"...ama çıt çıkmıyordu, en küçük bir uğultu bile duyulmuyordu. Makine böylesine sessiz çalıştığı için dikkatinizi çekmiyordu." F.Kafta dan alıntı ile başlar film.
Daha sonra izleyicinin zihninin derinlerine inebilen bir jenerik başlar.

Filmin tamamı  polisin sorgu odasında 6 kişinin sorgulanmasından oluşur. Sorguda filmin sonuna kadar polisin sesi, cismi yoktur. Sadece sorgulanan 6 kişinin anlattıklarını dinler izleyici.

İstanbulda bir mahallede, mahalleye dışarıdan gelen yaban-cı bir genç bir kadın vahşice öldürülmüştür. Polis sorgusu bu cinayete ilişkindir.

Sorgulanan kişiler bambaşka bakışaçıları olan 6 mahallelidir. Film boyunca bu 6 mahalleliyi dinleriz karanlık ve izbe sorgu odasında. Birkaç sahnede anlatıcıların zihninde canlanlanan anlara gideriz. ve bu 6 kişi dışında iki mahalleliyi daha görürüz. Bir de öldürülen genç yaban-cı kadın: Kirpi yi. Toplam 9 kişi. Filmde 6-9 un aynılığına ve zıtlığına göndermeler vardır. Tıpkı aynı anın farklı anlatıcılardaki zıt duruşu gibi.

Karakterleri tek tek anlatmak istemiyorum. Wiki den ayrıntı alabilirsiniz:
http://tr.wikipedia.org/wiki/9_(film,_2002)

Anlatıcılar döküldükçe tertemiz mahallenin içine işlemiş kirlilik, zavallılık deşilir ve lök gibi bir memleket gerçeğiyle karşılaşırsınız.

Katil kim mi? Ben sen o biz siz onlar....Ama  günahı bağlayacak bir keçi var elbet!

Aklıma barış gelini Pippa Baca nın kaybolduğu zaman geldi. Hangimiz gelinin başına gelenleri yanlış tahmin etti? hepimiz tecavüze uğrayıp katledildiğini biliyorduk, ceset bulunmadan önce. Sonra bizi rezil etti diye kamyon şöförüne nefretini akıttı bir gürüh. Aklandık paklandık mı sonra?

Ya Sarai Sera? Yıl 2013 bir turist kadın kayboldu, İstanbulda. Büssürü ağız "aman! bu kadın da şaibeli" diye söylendi durdu. Gürühun bilinç-altı aynı: kadın hak etmiş! Tıpkı filmdeki ifadeler gibi. Sonra kadın vahşice öldürülmüş bulundu. Tıpkı 2002 yılında pek dikkat çekip gündem olmamış bu film gibiydi o günler.

Yönetmen-senarist medyum olsaydı keşke. Ne yazık ki bir cinayeti, katliamı öngörmek bu memlekette çok sık karşılaşılan bir durum.

Türkiyedeki ilk dijital olarak çekilip 35mm ye aktarılan ilk filmiymiş. Ben  filmdeki oyunculuk dehasından ve filmin meseleyi ortaya koyuşundan çok etkilendim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder